Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

weeping, shedding tears

listen to the pronunciation of weeping, shedding tears
English - Turkish

Definition of weeping, shedding tears in English Turkish dictionary

crying
{s} ağlayan

Ağlayan bebeğine biraz süt içirdi. - She made her crying baby drink some milk.

Hemşire ağlayan çocuğu yatıştırdı. - The nurse soothed the crying child.

crying
{f} ağla

Bebek ağlamayı kesti. - The baby stopped crying.

O, onu teselli etmeye çalıştı, ama o ağlamaya devam etti. - He tried to comfort her, but she kept crying.

crying
{i} çığlık

Leyla çığlık atıp ağlamaya başladı. - Layla just started screaming and crying.

Tom çığlık atıp ağlıyordu. - Tom was screaming and crying.

crying
büyük
crying
a crying shame çok yazık
crying
{s} göze çarpan
crying
{s} acil
crying
{s} apaçık
crying
cry bağır/ağla
crying
{s} iğrenç
crying
{s} ivedi
English - English
{i} crying