Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor.
- The fingerprints left on the weapon match the suspect's.
Çin, silah programını modernleştirmek için çalışıyor.
- China is working to modernize its weapons program.
O, şemsiyesini bir silah olarak kullandı.
- He used his umbrella as a weapon.
Silah ihracatı yasaklandı.
- Weapons export was prohibited.
Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
- The troops had plenty of arms.
Uluslararası anlaşmazlıkları çözmek için silahlara başvurmamalıyız.
- We should not resort to arms to settle international disputes.
Silah ihracatı yasaklandı.
- Arms export was prohibited.
Silah ihracatı yasaklandı.
- The export of arms was prohibited.
... backed by the threat of force is why Syria's chemical weapons are being ...
... once were once banned and are no longer banned. I know that you signed an assault weapons ...