Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

weak; faint; suggesting unhappiness; as, a sickly smile

listen to the pronunciation of weak; faint; suggesting unhappiness; as, a sickly smile
English - Turkish

Definition of weak; faint; suggesting unhappiness; as, a sickly smile in English Turkish dictionary

sickly
{s} sağlıksız
sickly
bayıltıcı
sickly
marazlı
sickly
soluk
sickly
hastalık yapan
sickly
gönül bulandırıcı
sickly
{s} hastalıklı

Hastalıklı erkek kardeşime bakmaktan dolayı bir doktor olma arzum arttı. - My desire to become a doctor grew out of looking after my sickly brother.

Tom hastalıklı bir çocuktu ve ana babası tarafından şımartılmıştı. - Tom was a sickly child and was mollycoddled by his parents.

sickly
(sıfat) sağlıksız, hastalık yapan, hastalıklı, hastalık derecesinde, hastaca, mide bulandırıcı, iç bayıltıcı, soluk, cılız, iğrenç
sickly
daima keyifsiz
sickly
{s} hastalık derecesinde
sickly
hastalık getiren
sickly
{s} cılız
sickly
sicklinesshastalıklı
sickly
{s} solgun ve nahoş (renk/tebessüm)
sickly
{s} mide bulandırıcı
sickly
marazi
sickly
{s} iç bayıltıcı
sickly
hasta mizaçlı
English - English
sickly
weak; faint; suggesting unhappiness; as, a sickly smile
Favorites