English - Turkish
Definition of watch and study birds in their natural environment in English Turkish dictionary
- bird
- kuş
Minnesota'nın eyalet kuşu sivrisinektir.
-Minnesota's state bird is the mosquito.
Bu kuş ne Japonya'da ne de Çin'de yaşar.
-This bird lives neither in Japan nor in China.
- bird
- {i} kız
Bu küçük kız kuşların kaçmasına izin verdi.
-This little girl let the birds escape.
O sarı kızgın kuş gibi görünüyor.
-He looks like the yellow angry bird.
- bird
- avlamak
Anne kedi kuşları avlamak için dışarı çıktı.
-The mother cat went out hunting birds.
- bird
- herif
- bird
- yuha çekme
- bird
- hindi gibi hayvanlar
- bird
- kuş tutmak
- bird
- kuşçu
- bird
- bird catcher kuş tutan kimse
- bird
- birdbathkuşların yıkanması için çukurbird cage kuş kafesi
- bird
- birdav kop
- bird
- {i} güdümlü mermi
- bird
- kus
- bird
- kadın
- bird
- kişi
Güzel giysiler kişiyi güzel gösterir.
-Fine feathers make fine birds.
- bird
- insan
İnsanların hayvanlar ve kuşlar üzerinde hakimiyeti var mıdır?
-Does mankind have dominion over animals and birds?
İnsanlar kuşları sevmiyorlar.
-The people don't like the birds.
- bird
- tip
Related Terms
English - English
Definition of watch and study birds in their natural environment in English English dictionary
- {f} bird
watch and study birds in their natural environment
Hyphenation
watch and stu·dy birds in their na·tu·ral en·vi·ron·mentTurkish pronunciation
wôç ınd stʌdi bırdz în dher näçrıl învayrınmıntPronunciation
/ˈwôʧ ənd ˈstədē ˈbərdz ən ˈᴛʜer ˈnaʧrəl ənˈvīrənmənt/ /ˈwɔːʧ ənd ˈstʌdiː ˈbɜrdz ɪn ˈðɛr ˈnæʧrəl ɪnˈvaɪrənmənt/
Resimler
Favorites