Tom'un fikirlerinin buralarda fazla ağırlığı yoktur.
- Tom's opinions don't carry much weight around here.
İki öğrenci arasında fikirlerde büyük bir uçurum vardır.
- There is a wide gap in the opinions between the two students.
O görüşlerinde esnektir.
- She is flexible in her opinions.
O, her zaman karısının görüşlerine değer verir.
- He always values his wife's opinions.
Bunlar tamamen farklı düşünceler.
- These are completely different opinions.
Bir erkeği düşmanlarının düşünceleriyle yargılama.
- Don't judge a man by the opinions of his enemies.