English - Turkish
Definition of violent; passionate; rough in English Turkish dictionary
- stormy
- fırtınalı
Onun bu fırtınalı havada dışarı çıkması için deli olması gerekir.
-He must be crazy to go out in this stormy weather.
Onun öldüğü akşam fırtınalıydı.
-The evening he died was stormy.
- stormy
- {s} şiddetli
- stormy
- çekişmeli
- stormy
- sağanak yağışlı
- stormy
- kavgalı
- stormy
- asi
- stormy
- gürültülü
- stormy
- Hydrobates pelagicus
- stormy
- stormy petrel fırtına martısı
- stormy
- yelkovankuşu
- stormy
- {s} heyecanlı
- stormy
- storminess fırtınalılık
- stormy
- hiddetle
- stormy
- dert getiren kimse
Related Terms
English - English
Definition of violent; passionate; rough in English English dictionary
- stormy
violent; passionate; rough
Pronunciation
Resimler
Favorites