very clear

listen to the pronunciation of very clear
English - Turkish
apaçık
besbelli
ayan beyan
distinct
{s} belirgin

Onun nasıl ilerleyeceği konusunda hiçbir belirgin fikri yok. - He has no distinct idea of how to proceed.

Onlar arasında belirgin bir fark var. - There's a distinct difference between them.

distinct
arı
distinct
(Biyokimya) ayrık
distinct
farklı

Onun farklı bir İngilizce aksanı var. - She has a distinct English accent.

Kanser tek değil fakat yüzlerce farklı hastalıklardan biridir. - Cancer is not one but more than one hundred distinct diseases.

distinct
bariz

Uzun boy, basketbolda bariz bir avantajdır. - Height is a distinct advantage in basketball.

distinct
ayrı

O yapacak önemli bir ayrım. - That's an important distinction to make.

İyi ve kötü arasında ayrım yapabilirim. - I can make a distinction between good and bad.

distinct
belli
distinct
{s} açık, belli
distinct
şüphesiz
distinct
(Mukavele) ayrı, farklı; bağımsız
distinct
kesin olarak
distinct
(sıfat) ayrı, farklı, başka; belirgin, açık, aşikâr
distinct
distinctly açıkça
distinct
distinctness vuzuh
distinct
muhakkak
distinct
müstakil
distinct
{s} ayrı, farklı, başka
distinct
farkIıIık
English - English
distinct
very clear

    Hyphenation

    ve·ry clear

    Turkish pronunciation

    veri klîr

    Pronunciation

    /ˈverē ˈklər/ /ˈvɛriː ˈklɪr/

    Videos

    ... eyewitnesses. We've read their accounts now about what happened. It was very clear ...
    ... presence on the game has been very clear over ...
Favorites