Turkish - English
Definition of veren kimse in Turkish English dictionary
- donor
- giver
- bahşiş veren kimse
- tipper
- borç veren kimse
- lender
- kiraya veren kimse
- lessor
- konferans veren kimse
- lecturer
- lisans veren kimse
- (Ticaret) licensor
- olumsuz oy veren kimse
- no
- stil veren kimse
- stylist
- sıkıntı veren kimse
- nuisance
- ahlâk öğütleri veren kimse
- Bible thumper
- ayinlere çok önem veren kimse
- ritualist
- bilgi veren kimse
- reporter
- bilgi veren kimse
- communicant
- bir yere adını veren kimse
- eponym
- düşünmeden karar veren kimse
- rubber stamp
- gaipten haber veren kimse
- soothsayer
- gensoru veren kimse
- interrogator
- hırsızları ele veren kimse
- nark
- iki kez oy veren kimse
- repeater
- ilham veren kimse
- inspirer
- iyi tip veren kimse
- tipper
- kan veren kimse
- blood donor
- kan veren kimse
- donor
- kefalet veren kimse
- bailer
- kiracı iken kiraya veren kimse
- sublessor
- konser veren kimse
- executant
- kredi veren kimse
- creditor
- kötü olayları önceden haber veren kimse
- Cassandra
- mücâdele veren kimse
- campaigner
- oy veren kimse
- voter
- poz veren kimse
- poser
- rehin karşılığı borç veren kimse
- pawnee
- ruhsat veren kimse
- licenser
- rüşvet veren kimse
- grafter
- soyuna adını veren kimse
- eponym
- söz veren kimse
- promisor
- sözcüklere önem veren kimse
- verbalist
- teklif veren kimse
- bidder
- teminât veren kimse
- (mal) bailor
- tımar veren kimse
- feoffor
- tımar veren kimse
- feoffer
- yardımcı sağlık hizmeti veren kimse
- paramedic
- yarışta çıkışı veren kimse
- starter
Related Terms
veren kimse
Hyphenation
ve·ren kim·sePronunciation
Resimler
History
Favorites