German - Turkish
Definition of verdienst in German Turkish dictionary
- e {fer'di: nst} r kazanç, kâr
- [der] kazanç; ücret; [das] liyakat, değim, yararlık
- (1) e {fer'di: nst} s liyakat, değim, yararlık
- sevap
English - Turkish
Definition of verdienst in English Turkish dictionary
- merit
- {f} -i hak etmek, -e layık olmak; -e değmek
- merit
- marifet
- merit
- {i} değer
Başkalarına iyilik etmek değerli bir harekettir; başkalarını incitmek bir günahtır.
-To do good to others is a meritorious act; to hurt others is a sin.
- merit
- {i} ödül,yaraşırlık
- merit
- yaraşırlık
- merit
- liyakat göstermek
- merit
- -e layık olmak
- merit
- liyakat
Toplantıda planın liyakatını belirttim.
-At the meeting I pointed out the plan's merit.
- merit
- erdem
- merit
- hak etmek
- merit
- (Kanun) Bir davanın tutar tarafı ya da mesneti
- merit
- hak
- merit
- {i} fazilet
- merit
- {i} meziyet
- merit
- on his merits değerine göre
- merit
- {i} yararlık
- merit
- hüner
- merit
- merit system devlet memurluğunda başarıya göre atama ve terfi sistemi
- merit
- {f} değmek
Related Terms
German - English
Definition of verdienst in German English dictionary
- merit (of a person)
- merit
- merit of
- to merit
- meritoriousness
- Verdienst (einer Person aus Arbeits- bzw. Dienstleistungen)
- earnings (of a person in return for labour or services)
- Es ist sein Verdienst, dass ...
- It is thanks to him that
- sich etwas als Verdienst anrechnen
- to make a merit of something
Related Terms
verdienst
Resimler
History
Favorites