Turkish - English
Definition of uzun ömürlü in Turkish English dictionary
- long-lasting
Usually, seagulls make long-lasting couples.
-Deniz martıları genellikle uzun ömürlü çiftler oluştururlar.
- perennial
- hardwearing
- long life
He won't live a long life.
-O, uzun ömürlü olmayacak.
- long-life
- long-lived
- durable, hardwearing
- long lived
- durable
- heavy duty
- serviceable
- macrobiotic
- heavyduty
- longlived
- uzun ömürlü olma
- longevity
- uzun ömür
- longevity
- daha uzun ömürlü olmak
- stand through
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of uzun ömürlü in Turkish Turkish dictionary
- Yaşadığı süre çok uzun olan
uzun ömürlü
Hyphenation
u·zun ö·mür·lüPronunciation
Resimler
History
Favorites