Turkish - English
Definition of uzmanı in Turkish English dictionary
- expert for job safety
- uzman
- expert
He refused to ask for advice from experts.
-Uzmanlardan tavsiye istemeyi reddetti.
Tom should consult an expert.
-Tom bir uzmana danışmalı.
- uzman
- specialist
Tom wanted to become a search-and-rescue specialist.
-Tom bir arama- kurtarma uzmanı olmak istiyordu.
We regard Dr. Brown as the best heart specialist in the United States.
-Biz Dr. Brown'ı Amerika Birleşik Devletleri'nde en iyi kalp uzmanı olarak görüyoruz.
- doğum uzmanı
- obstetrician
- uzmanı olmak
- to be a dab (hand) (at sth)
- uzatılmış eğitim servisi uzmanı
- (Askeri) extended training service specialist
- uzman
- {i} authority
He's an authority in his field.
-O, alanında bir uzmandır.
Tom is an authority on jazz.
-Tom, cazda bir uzmandır.
- uzman
- expert, specialist, connoisseur, consultant, dab, pundit
- finans uzmanı
- Finance Specialist
- kadın hastalıkları uzmanı
- gynecologist
- uzman
- professional
You need a professional to translate this.
-Bunu çevirmek için bir uzmana ihtiyacın var.
Professional translators quite often specialize in just one field, for example law or medicine.
-Profesyonel çevirmenler çoğunlukla sadece tek bir alanda uzmanlaşırlar, örneğin hukuk ve tıp.
- uzman
- {i} adept
- uzman
- {i} don
Don't worry so much! For quite an esteemed expert such as myself, it's peasy lemon squeezy!
-Bu kadar endişelenme! Benim gibi çok saygın bir uzman için bu iş çocuk oyuncağı!
Why don't we let Tom handle this matter? After all, he's the expert, right?
-Neden Tom'un bu mesele ile ilgilenmesine izin vermiyoruz? Nede olsa, o uzman, değil mi?
- uzman
- {i} dabster
- uzman
- {i} oracle
- analiz uzmanı
- (Ticaret) analyst
- cilt hastalıkları uzmanı
- (Tıp) dermatologist
- diyet uzmanı
- dietitian
- fizik tedavi uzmanı
- (Askeri) physical therapist
- güzellik uzmanı
- expert of beauty
- hizmet uzmanı
- (Askeri) service specialist
- hukuk uzmanı
- (Kanun) jurist
- hukuk uzmanı
- jurisprudent
- muhasebe uzmanı
- (Ticaret) general accountant
- ortodonti uzmanı
- (Diş Hekimliği) orthodontist
- protez uzmanı
- (Diş Hekimliği) prosthodontist
- uzman
- consultant
- uzman
- well-versed
- uzman
- (Askeri) qualified
- uzman
- witness
- uzman
- judge
The judges haven't yet picked the best book.
-Uzmanlar henüz en iyi kitabı seçmediler.
He is a good judge of horses.
-O, atlarla ilgili iyi bir uzmandır.
- uzman
- operator
- uzman
- dab
- uzman
- connoisseur
- uzman
- student
- Uzman
- perite
- Uzman
- maven
- dış ticaret uzmanı
- (İdari Yönetim) Foreign trade specialist
- ekonomi uzmanı, iktisatçı
- economic expert, economist
- hesap uzmanı
- accountant
- hesap uzmanı
- (Ticaret) financial analyst
- kadın doğum uzmanı
- Obstetrician
- kalite yönetim sistemleri uzmanı
- Expert of quality management systems
- mali hizmetler uzmanı
- financial services expert
- meteoroloji uzmanı
- (Meteoroloji) weather forecaster
- meteoroloji uzmanı
- weatherman
The weatherman says that it'll rain in the afternoon.
-Meteoroloji uzmanı öğleden sonra yağmur yağacağını söylüyor.
The weatherman predicts snow for tonight.
-Meteoroloji uzmanı bu gece için kar öngörüyor.
- pazarlama uzmanı
- (Pazarlama) Marketing specialist
- yazı uzmanı
- writing expert
- yazılım uzmanı
- (Bilgisayar) Software developer
- yönetim bilişim sistemleri uzmanı
- Management information systems specialist
- çocuk hastalıkları uzmanı
- pediatric specialist
- akıl hastalıkları uzmanı
- alienist
- akıl hastalıkları uzmanı
- psychiatrist
She called the psychiatrist.
-O, akıl hastalıkları uzmanını çağırdı.
- alet uzmanı
- tool-maker
- anatomi uzmanı
- anatomist
- anestezi uzmanı
- anaesthetist [Brit.]
- anestezi uzmanı
- aneshesiologist
- anestezi uzmanı
- anesthetist
- arap dili ve edebiyatı uzmanı
- Arabist
- ayak hastalıkları uzmanı
- podiatrist
- ayak hastalıkları uzmanı
- chiropodist
- bahçe uzmanı
- horticulturist
- besleme uzmanı
- nutritionist
- beslenme uzmanı
- dietitian
- beslenme uzmanı
- nutritionist
Tom is a nutritionist.
-Tom bir beslenme uzmanıdır.
- beslenme uzmanı
- dietician
- bilgisayar uzmanı
- (Bilgisayar) computer scientist
- bilgisayar uzmanı
- (Bilgisayar) computer expert
- bilimsel tarım uzmanı
- agronomist
- bitki uzmanı
- herbalist
- bitki uzmanı
- herborist
- dekor uzmanı
- (Tiyatro) realizer
- deri hastalıkları uzmanı
- dermatologist
- dil uzmanı
- philologist
- dilbilgisi uzmanı
- grammarian
- diplomalı hesap uzmanı
- certified public accountant
- diyet uzmanı
- dietician
- doku uzmanı
- histologist
- doğa bilimleri uzmanı
- naturalist
- eczacılık bilimi uzmanı
- pharmacologist
- el yazısı uzmanı
- handwriting expert
- elçilik uzmanı
- attaché
- en yakın boğaz uzmanı nerede
- Where is the nearest throat specialist
- en yakın göz uzmanı nerede
- Where is the nearest eye specialist
- en yakın kulak uzmanı nerede
- Where is the nearest ear specialist
- ergonomi uzmanı
- (Tıp) ergonomist
- eski yazı uzmanı
- paleographer
- eski yazı uzmanı
- palaeographer [Brit.]
- estetik uzmanı
- (Tıp) aesthetician
- eğitim uzmanı
- educationist
- fizik tedavi uzmanı
- physiotherapist
- gayrimenkul değerleme uzmanı
- (Ticaret) real estate appraiser
- geometri uzmanı
- geometrician
- geometri uzmanı
- geometer
- güdübilim uzmanı
- cybernetist
- güvenli analiz uzmanı dosya ortamı; kaçmak için seçilmiş bölge
- (Askeri) secure analyst file environment; selected area for evasion
- güzellik uzmanı
- cosmetologist
- haber yönlendirme uzmanı
- (Basın) spin-doctor
- halkla ilişkiler uzmanı
- public relations
- ilgili konu uzmanı
- (Askeri) subject matter expert
- insanbilim uzmanı
- anthropologist
- inşaat uzmanı
- building expert
- kalite uzmanı
- (Ticaret) quality specialist
- kalp uzmanı
- (Tıp) heart specialist
- kambiyo uzmanı
- cambist
- karaciğer hastalıkları uzmanı
- hepatologist
- kariyer uzmanı
- (Ticaret) career specialist
- klasik edebiyat uzmanı
- classicist
- klinik tedavi uzmanı
- clinician
- kriminoloji uzmanı
- criminologist
- kripto analiz uzmanı
- (Askeri) cryptanalyst
- kulak burun boğaz uzmanı
- otolaryngologist
- kulak burun boğaz uzmanı
- otorhinolaryngologist
- kulak burun boğaz uzmanı
- ear, nose and throat specialist
- kulak uzmanı
- aurist
- latince uzmanı
- Latinist
- maden uzmanı
- metallurgist
- maden uzmanı
- metallist
- mantar uzmanı
- mycologist
- memeliler uzmanı
- mammalogist
- meteoroloji uzmanı
- meteorologist
- meteoroloji uzmanı
- weather prophet
- metâlürji uzmanı
- metallurgist
- meyve yetiştirme uzmanı
- pomologist
- mide hastalıkları uzmanı
- (Tıp) gastrologer
- mide hastalıkları uzmanı
- gastrologist
- mikroskop uzmanı
- microscopist
- mitoloji uzmanı
- mythologist
- nefroloji uzmanı
- (Tıp) nephrologist
- ortaçağ ilimleri uzmanı
- medievalist
- ortopedi uzmanı
- orthopedist
- ortopedi uzmanı
- orthopaedist [Brit.]
- patent işleri uzmanı
- (Ticaret) patent agent
- pazarlama uzmanı
- (Ticaret) marketing expert
- psikiyatri uzmanı
- psychiatrist
- reklam uzmanı
- (Ticaret) advertising expert
- roket uzmanı
- rocketeer
- rolün uzmanı ülke
- (Askeri) role specialist nation
- röntgen uzmanı
- radiologist
- röntgen uzmanı
- rontgenologist
- sağlık uzmanı
- sanitarian
- seramik uzmanı
- ceramist
- sigorta uzmanı
- actuary
- sindirim bozuklukları uzmanı
- (Tıp) gastroenterologist
- sinir hastalıkları uzmanı
- neurologist
- sistem uzmanı
- (Bilgisayar) systems engineer
- sivil savunma uzmanı
- (Ticaret) civil defence expert
- sosyal yardım uzmanı
- welfare worker
- soy izleme uzmanı
- genealogist
Eugene is a genealogist.
-Eugene bir soy izleme uzmanıdır.
- spor uzmanı
- gymnast
- strateji uzmanı
- strategist
- su tedavisi uzmanı
- hydropathist
- suçlu rehabilitasyonu uzmanı
- (Tıp) penologist
- tarım uzmanı
- agriculturalist
- teknoloji uzmanı
- technologist
- teleskop uzmanı
- telescopist
- terminoloji uzmanı
- terminologist
- teşhis uzmanı
- diagnostician
- tiyatro uzmanı
- (Tiyatro) stage expert
- tıp uzmanı
- (Tıp) medical specialist
- uluslararası ilişkiler uzmanı
- diplomat
- uydu muhaberesi sistem uzmanı
- (Askeri) satellite communications (SATCOM) systems expert
- uzman
- regular
- uzman
- (astsubay) technician
- uzman
- fiend
- uzman
- proficient
Tom is a proficient marksman.
-Tom uzman bir keskin nişancıdır.
Which foreign language are you most proficient in?
-En çok hangi yabancı dilde uzmanlaşmış bulunuyorsunuz?
- uzman
- (Hukuk) pundit
- verimlilik uzmanı
- efficiency expert
- yabancı diller uzmanı
- linguist
- yapı uzmanı
- building expert
- yasa bilimi uzmanı
- nomologist
- yatırım finansmanı uzmanı
- financier
- yazıt uzmanı
- epigraphist
- yaşlılık hastalıkları uzmanı
- gerontologist
- yaşlılık hastalıkları uzmanı
- geriatrician
- yemek pişirme uzmanı
- gastrologist
- yemek uzmanı
- gastronome
- yemek uzmanı
- gastronomist
- yemek uzmanı
- gastronomer
- yeminli hesap uzmanı
- certified public accountant
- yetkili hesap uzmanı
- chartered accountant
- yunan uygarlığı uzmanı
- hellenist
- zamana göre verimi artırma uzmanı
- time study man
- zührevi hastalıklar uzmanı
- venereologist
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of uzmanı in Turkish Turkish dictionary
- yönetim bilişim sistemleri uzmanı
- Bilgisayar sistemleri yolu ile elde edilen bilgileri yönetim ve işletme alanlarındaki sorunların çözümüne uygulayabilen kişi
- Uzman
- spesiyalist
- Uzman
- mütehassıs
- beslenme uzmanı
- Beslenmenin genel özelliklerini kitle çapında ele alan, inceleyen, uygulatan yetkili
- diyabet uzmanı
- Şeker hastalığı alanında uzmanlaşmış hekim, diyabetolog
- diyet uzmanı
- Kişinin sağlığını korumak ve düzeltmek amacıyla beslenmesini düzene koymasını sağlayan kişi, diyetisyen
- elçilik uzmanı
- Elçiliğin belli bir kolunda görevli uzman, ataşe
- hesap uzmanı
- Vergi yükümlülerinin dosyalarını incelemekle görevli Maliye Bakanlığına bağlı yetkili
- iç hastalıkları uzmanı
- Dâhiliyeci
- uzman
- Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan kimse, mütehassıs, kompetan
- uzman
- Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan kimse, mütehassıs, kompetan: "Biz de, işte para kazanmanın, iyi yaşamanın uzmanıyız dostum."- H. Taner
- uzman
- Belli bir işte bilgi, görüş ve becerisi çok olan kimse
Related Terms
English - Turkish
Definition of uzmanı in English Turkish dictionary
- dış ticaret uzmanı
- Foreign Trade Specialist