English - Turkish
Definition of used to form a verb in English Turkish dictionary
- verbal
- {s} kelimesi kelimesine, harfi harfine: verbal translation harfi harfine çeviri
- verbal
- {s} sözel
Sosyal medya gençlerin sözel iletişim becerilerini kısıtlıyor olabilir.
-Social media may be inhibiting the ability of young people to communicate verbally.
- verbal
- şifahen
- verbal
- (Dilbilim) eylemsi
- verbal
- sözsel
- verbal
- aynen
- verbal
- kelimesi kelimesine
- verbal
- ağızdan
- verbal
- (isim) isim fiil
- verbal
- verbal distinction kelime farkı
- verbal
- verbal note pol şifahi takrir
- verbal
- (Tıp) Şifahi, sözlü
- verbal
- nota
- verbal
- {s} sözlü, şifahi: verbal contract sözlü anlaşma
- verbal
- {s} fiile ait
- verbal
- fiil kabilinden
- verbal
- (sıfat) fiil, sözlü, kelimesi kelimesine, harfi harfine, fiile ait
- verbal
- {s} harfi harfine
- verbal
- {i} isim fiil
- verbal
- verbal contract sözlü anlaşma
Related Terms
English - English
Definition of used to form a verb in English English dictionary
- verbal
used to form a verb
Turkish pronunciation
yuzd tı fôrm ı vırbPronunciation
/ˈyo͞ozd tə ˈfôrm ə ˈvərb/ /ˈjuːzd tə ˈfɔːrm ə ˈvɜrb/
Resimler
History
Favorites