unsurlar

listen to the pronunciation of unsurlar
Turkish - English

Definition of unsurlar in Turkish English dictionary

unsur
element

As much as 90 percent of happiness comes from elements such as attitude, life control and relationships. - Mutluluğun yüzde 90 kadarı tutum, yaşam kontrolü ve ilişkiler gibi unsurlardan geliyor.

Color is the most sacred element of all visible things. - Renk tüm görünen şeylerin en kutsal unsurudur.

unsur
{i} fact
unsur
moment
unsur
component
unsur
ingredient
unsur
vein
Kritik Unsurlar Koruma Programı
(Askeri) Key Assets Protection Program
birbirini tamamlayan unsurlar
vitals
kritik unsurlar listesi
(Askeri) key assets list
milli unsurlar
(Askeri) national components
unsur
element, component öğe, eleman
unsur
element, component
unsur
constituent
yönetici unsurlar
(Askeri) ruling elements
Turkish - Turkish
anasır
UNSUR
(Hukuk) Eleman;birşeyin oluşumu için gerekli koşul veya parçalar;herhangi bir hukuki olayın ortaya çıkması için gerekli parçalar;örneğin,egemenlik devletin unsurlarından birisidir
UNSUR
(Osmanlı Dönemi) Umumdan ayrılan kısım
UNSUR
(Osmanlı Dönemi) Tam olan şeyin her bir parçaları
UNSUR
(Osmanlı Dönemi) Kimyevî maddeden her biri. Mürekkeb cisimlerde bulunan basit maddelerin her birisi
UNSUR
(Osmanlı Dönemi) Madde, esas, kök. Element
Unsur
uzuv
unsur
(Osmanlı Dönemi) birşeyin parçası; kök, esas madde, element
unsur
Öge, ilke, uknum, eleman
unsur
Öge, ilke, uknum, eleman: "Hiçbir millet, milletimizden daha çok yabancı unsurların inanç ve âdetlerine riayet etmemiştir."- Atatürk
unsurlar
Favorites