English - Turkish
Definition of unskilled; raw in English Turkish dictionary
- freshwater
- tatlı su
Sulak alanlar tatlı su, tuzlu su ya da her ikisinin bir karışımına sahip olabilir.
-Wetlands can have freshwater, salt water, or a mixture of both.
Biraz serin tatlı su iç.
-Drink some cool freshwater.
- freshwater
- {s} taşra
- freshwater
- {s} tatlı suya ait, tatlı su
- freshwater
- {s} tatlısu
Bu balığın bir tatlısu balığı olduğuna inanıyorum.
-I believe this fish is a freshwater fish.
Poyang Gölü Çin'deki en büyük tatlısu gölüdür.
-Poyang Lake is the largest freshwater lake in China.
- freshwater
- {s} denize alışkın olmayan
- freshwater
- {s} tatlısuda yaşayan
Related Terms
English - English
Definition of unskilled; raw in English English dictionary
- freshwater