ungleichmäßig (angeordnet)

listen to the pronunciation of ungleichmäßig (angeordnet)
English - Turkish

Definition of ungleichmäßig (angeordnet) in English Turkish dictionary

irregular
düzensiz

Düzensiz bir nabzım var. - I have an irregular pulse.

Azot döngüsünde çeşitli düzensizlikler vardır. - There are several irregularities in the nitrogen cycle.

irregular
{s} kuralsız
irregular
anormal
irregular
eğri
irregular
asimetrik
irregular
karışıklık
irregular
devamsız
irregular
(Tıp) irregüler
irregular
bakışımsız
irregular
intizamsızlık
irregular
(zaman) düzensiz
irregular
yamuk
irregular
usulsüz
irregular
kural dışı
irregular
{s} çarpık

Onun bir dizi çarpık dişleri var. - She has a set of irregular teeth.

irregular
(sıfat) bozuk, kuralsız, düzensiz, düzgün olmayan, çarpık, yamuk, başıbozuk
irregular
{s} bozuk
German - English
irregular
irregular-shaped