unfortunate, mischievous, waggish

listen to the pronunciation of unfortunate, mischievous, waggish
English - Turkish

Definition of unfortunate, mischievous, waggish in English Turkish dictionary

unlucky
şanssız

Bazı insanlar on üçün şanssız bir sayı olduğuna inanmaktadır. - Some people believe that thirteen is an unlucky number.

Ben kumar için biçilmiş kaftan değilim. Belki sadece şanssızım fakat maaşım için çalışmak daha emin bir şeydir. - I'm not cut out for gambling. Maybe I'm just unlucky, but working for my pay is more of a sure thing.

unlucky
talihsiz

Tom'un talihsiz olduğunu düşünüyorum. - I think Tom is unlucky.

Tom’un da içinde olduğu talihsiz bir olaya hepimiz tanık olduk. - We are all witnessed the unlucky incident included Tom.

unlucky
{s} tâlihsiz

Tom’un da içinde olduğu talihsiz bir olaya hepimiz tanık olduk. - We are all witnessed the unlucky incident included Tom.

Tom'un talihsiz olduğunu düşünüyorum. - I think Tom is unlucky.

unlucky
{s} meymenetsiz
unlucky
{s} başarısız
unlucky
unluckinessşanssızlık
unlucky
meşum
unlucky
unluckilyşanssızlık eseri
unlucky
{s} uğursuz

Bazı insanların neden kara kedilerin uğursuz olduğunu düşündüğünü merak ediyorum. - I wonder why some people think black cats are unlucky.

4 Japonya'da uğursuz bir sayıdır. - 'Four' is an unlucky number in Japan.

unlucky
{s} şanssız, talihsiz, bahtsız
unlucky
{s} aksi
English - English
{a} unlucky
unfortunate, mischievous, waggish
Favorites