understanding, skill, learning, notice

listen to the pronunciation of understanding, skill, learning, notice
English - Turkish

Definition of understanding, skill, learning, notice in English Turkish dictionary

knowledge
{i} bilgi

Seyahat, insanları bilgili yapar. - Traveling makes people knowledgeable.

Bilal bilgili bir kişidir. - Bilal is a person of knowledge.

knowledge
kanaat
knowledge
to my knowledge bildiğim kadar
knowledge
enformasyon
knowledge
{i} bilim

Tek gerçek bilim, gerçeklerin bilgisidir. - The only real science is the knowledge of facts.

Bilimci son bilimsel bilgiler ışığında garip olayları açıkladı. - The scientist explained the strange phenomena in the light of recent scientific knowledge.

knowledge
intuitive knowledge hisle edinilen bilgi
knowledge
{i} anlama
knowledge
take knowledge of biri hakkında anlamak
knowledge
{i} haber

Mary annesinden habersiz kek yaptı. - Mary made a cake without her mother's knowledge.

knowledge
{i} irfan
knowledge
bildiğime göre
knowledge
eski cinsi münasebet
knowledge
{i} tecrübe

Onun bilgisi ve tecrübesi var. - He has knowledge and experience.

knowledge
{i} malumat
knowledge
this branch of knowledge ilmin bu dalı
English - English
{n} knowledge
understanding, skill, learning, notice
Favorites