German - Turkish
Definition of unbezahlt in German Turkish dictionary
- ödenmemiş
English - Turkish
Definition of unbezahlt in English Turkish dictionary
- unpaid
- ödenmemiş
Tom'un tam bir deste ödenmemiş park biletleri var.
-Tom has a whole pile of unpaid parking tickets.
Verilen bir söz ödenmemiş bir borçtur.
-A promise made is a debt unpaid.
- undischarged
- açık
- undischarged
- ödenmemiş
- undischarged
- yerine getirilmemiş
- unpaid
- verginsiz
- unpaid
- maaşını almamış
- uncompensated
- Tazmin edilmemiş, zararı ödenmemiş
- uncompensated
- {s} dengesiz
- uncompensated
- (sıfat) dengesiz
- undischarged
- {s} boşaltılmamış
- undischarged
- {s} ödenecek
- undischarged
- ödenmemiş/boşaltılmamış
- undischarged
- {s} ödeyecek
- unpaid
- (sıfat) ödenmemiş, alacaklı, karşılıksız, ücretsiz, pulsuz
- unpaid
- {s} karşılıksız
- unpaid
- alacaklı ücretsiz
- unpaid
- {s} alacaklı
- unpaid
- {s} pulsuz
Related Terms
German - English
Definition of unbezahlt in German English dictionary
- unsalaried
- undischarged
- unpaidly
- uncompensated
- unpaid
Most of the people working here are unpaid volunteers.
-Die meisten Leute, die hier arbeiten, sind unbezahlte Ehrenamtliche.
- unliquidated