unbekannte

listen to the pronunciation of unbekannte
German - Turkish
bilinmedik
bilinmeyen
English - Turkish

Definition of unbekannte in English Turkish dictionary

unknown
{i} bilinmeyen

İki bilinmeyenli bir denklem gibiydi hepsi. - It was all like a single equation with two unknowns.

Bilinen bir hata bilinmeyen bir gerçekten daha iyidir. - A known mistake is better than an unknown truth.

unbeknownst
{s} bilinmeyen
unknown
kimliği belirsiz
unknown
tanınmayan

Yaşarken tanınmayan birçok büyük düşünür ölümden sonra ünlü oldu. - Many great thinkers who were unknown while alive became famous after death.

strangers
yabancılar

Bir köpek yabancılara havlar. - A dog barks at strangers.

İnsanlara güven, ama yabancılardan şeker alma. - Trust people, but don't take candy from strangers.

unbeknownst
to -ce bilinmeyen, -ce meçhul
unbeknownst
to: -in haberi olmadan, -den habersiz: "Unbeknownst to us, they had already bought the house. - Bizim haberimiz olmadan evi almışlardı bile."
unbeknownst
haber vermeden
unbeknownst
farkettirmeden
unbeknownst
{s} tanınmayan
unbeknownst
farkedilmeden
unbeknownst
s., bak. unbeknown
unbeknownst
habersizce
unbeknownst
{s} habersiz
unknown
(sıfat) bilinmeyen, tanınmamış, bilinmez, gizli, meçhul, yabancı
unknown
Unknown Soldier Meçhul Asker
unknown
{i} yabancı
unknown
meçhul kimse
unknown
{s} gizli