English - Turkish
Definition of unable to make rational decisions, insane or otherwise cognitively impaired in English Turkish dictionary
- incompetent
- {s} yetersiz
Ted İngilizce öğretmekte yetersiz.
-Ted is incompetent to teach English.
- incompetent
- kabiliyetsiz
Tom kabiliyetsiz görünüyor.
-Tom seems incompetent.
- incompetent
- yeteneksiz
Tom tamamen yeteneksizdi.
-Tom was totally incompetent.
Sekreterim yeteneksizdir.
-My secretary is incompetent.
- incompetent
- beceriksiz (kimse)
- incompetent
- beceriksiz kimse
- incompetent
- (Tıp) Yetersiz, kifayetsiz
- incompetent
- {s} eksik
- incompetent
- {s} yetkisiz
- incompetent
- (Tıp) Akıl hastalığı sebebiyle hareket ve davranışlarından sorunlu olmayan, cezai ehliyeti bulunmayan
- incompetent
- işinin ehli olmayarak
- incompetent
- {s} huk. ehliyetsiz
- incompetent
- {s} beceriksiz
Aptal mısın yoksa beceriksiz misin?
-Are you stupid or incompetent?
Tom tamamen beceriksiz.
-Tom is completely incompetent.
- incompetent
- {s} beceriksiz, yetersiz, gereken yetenekte olmayan
- incompetent
- incompetencyişinin ehli olmayış
- incompetent
- ehliyetsizlik
- incompetent
- dayanımsız
Related Terms
English - English
Definition of unable to make rational decisions, insane or otherwise cognitively impaired in English English dictionary
- incompetent
unable to make rational decisions, insane or otherwise cognitively impaired
Hyphenation
un·a·ble to make ra·tion·al decisions, in·sane or oth·er·wise cog·ni·tive·ly impairedPronunciation
Resimler
Favorites