two times; once and again

listen to the pronunciation of two times; once and again
English - Turkish

Definition of two times; once and again in English Turkish dictionary

twice
iki kere

Tom, Mary'yi bacağından iki kere vurdu. - Tom shot Mary twice in the leg.

O iki kere düşünmezdi. - He wouldn't have thought twice.

twice
iki katı

Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor. - My brother eats twice as much as I do.

Bu tünel onun iki katı kadar uzundur. - This tunnel is twice as long as that one.

twice
iki kez

Almanca dersleri haftada iki kez yapılmaktadır- Pazartesi ve Çarşamba günleri. - German classes are held twice a week - on Mondays and Wednesdays.

Dişlerini günde en az iki kez fırçala. - Brush your teeth twice a day at least.

twice
iki defa

İki defa Fuji Dağı'na tırmandım. - I've climbed Mt. Fuji twice.

Bir şeyi yapmak için Tom'a iki defa söylemek zorunda değilsin. - You don't have to tell Tom twice to do something.

twice
köhne
twice
çok söylenmiş
twice
twice iki defa söylenmiş
twice
eskimiş
twice
iki kat, iki misli
English - English
twice