two times; once and again

listen to the pronunciation of two times; once and again
English - Turkish

Definition of two times; once and again in English Turkish dictionary

twice
iki kere

Tom, Mary'yi bacağından iki kere vurdu. - Tom shot Mary twice in the leg.

İki kere ölç, bir kere kes. - Measure twice, cut once!

twice
iki katı

Benim iki katım kadar yaşlıdır. - He is twice as old as I.

Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor. - My brother eats twice as much as I do.

twice
iki kez

Dişlerini günde en az iki kez fırçala. - Brush your teeth twice a day at least.

Komite ayda iki kez toplanır. - The committee meets twice a month.

twice
iki defa

İki defa Fuji Dağı'na tırmandım. - I've climbed Mt. Fuji twice.

Uçak havalandıktan sonra havaalanı etrafında iki defa dolandı. - The plane circled the airport twice after taking off.

twice
köhne
twice
çok söylenmiş
twice
twice iki defa söylenmiş
twice
eskimiş
twice
iki kat, iki misli
English - English
twice