tutama

listen to the pronunciation of tutama
Turkish - English
holding period
fail to keep
tutam
{i} pinch

Mix about four cups of white flour with a pinch of salt. - Yaklaşık dört fincan beyaz un ile bir tutam tuzu karıştır.

Add a tiny pinch of salt. - Küçük bir tutam tuz ekleyin.

tutam
{i} tuft
tutamak
pull
tutamak
grab handle
tutamak
support
tutam
wisp
tutam
wad
tutam
coil
tutamak
grip
tutamak
helve
tutamak
hold
tutam
pinch, small amount
tutam
sprinkle
tutam
a handful
tutam
cluster
tutam
soupcon
tutam
sprinkling
tutam
cut
tutam
pinch; small handful
tutam
(tuz vb.) smack
tutam
small handful
tutam
nest
tutamak
proof, evidence
tutamak
handle, grip; support
Turkish - Turkish

Definition of tutama in Turkish Turkish dictionary

Tutam
fiske
tutam
Az, azıcık, çok az: "Çarpan çenesinde ... bir tutam sabun duruyordu."- Ö. Seyfettin
tutam
Avuç içi veya parmak uçlarıyla tutulabilen miktar: "Öksüzün cebindeki son tutam tütünü sardılar, sıra ile üçer nefes çektiler."- R. H. Karay
tutam
iki parmak ucu ile tutulabilen miktar
tutam
Bankacılıkta kullanılan, borsada kota alabilmek için gerekli asgari şirket sermayesi veya pay, hisse, lot
tutam
Az, azıcık, çok az
tutam
Avuç içi veya parmak uçlarıyla tutulabilen miktar
tutam
Bankacılıkta kullanılan, borsada kota alabilmek için gerekli asgari şirket sermayesi veya pay, hisse, parti (II), lot
tutamak
Tutamaç
tutamak
Tutunacak, dayanacak, güvenecek şey
tutamak
Dayanacak olan şey
tutama
Favorites