turist

listen to the pronunciation of turist
Turkish - English
tourist

A lot of tourists invaded the island. - Birçok turist adayı işgal etti.

Japanese tourists abroad are big spenders. - Yurt dışındaki Japon turistler çok para harcarlar.

vacation
sight-seer
excursionist
rubberneck
tripper

Few of the trippers called in at the ghost town of New York. - Bir kısım Turist New York'u hayalet şehir olarak tanımlar.

vacationist
tourist, sightseer
sightseer

Many sightseers visit Kyoto every year. - Çok sayıda turist her yıl Kyoto'u ziyaret eder.

(a) tourist
slang overnight guest

Related Terms

turist kampları
tourist camps
turist kartı
(Turizm) tourist card
turist rehberi
courier
turist kafilesi
a group of tourists
turist alan ülke
(Turizm) tourist receiving country
turist altyapısı
(Politika, Siyaset) tourist infrastructure
turist ağırlayan çiftlik
dude ranch
turist eğilim araştırması
(Turizm) tourist tendency research
turist gibi
dudishly
turist gönderen ülke
(Turizm) tourist generating country
turist gönderen ülke
(Turizm) tourist originating country
turist kabul eden ülke
(Turizm) tourist accepting country
turist limanı
(Askeri) tourist port
turist mevkii
tourist class
turist mönüsü
tourist menu
turist mıntıkası
(Turizm) tourist enclave
turist patlaması
(Turizm) tourist boom
turist profili
(Turizm) tourist profile
turist rehberi
cicerone
turist rehberleri birliği
(Turizm) union of tourist guides
turist tuzağı
(Turizm) tourist trap
turist çekmek
draw tourist
turist çekmek
attract tourist
turistler
visitors
gezgin, turist
travelers, tourists
turistler
tourists
potansiyel turist
(Turizm) potential tourist
Turkish - Turkish
Dinlenmek, eğlenmek, görmek ve tanımak gibi amaçlarla geziye çıkan kimse, gezgin, gezmen, seyyah
Dinlenmek, eğlenmek, görmek ve tanımak gibi amaçlarla geziye çıkan kimse, gezgin, gezmen, seyyah: "O zamanki Boğaziçi'nin turizm idaresi yok, fakat turistleri çoktu."- A. Ş. Hisar
turist
Favorites
More...
Clear