Turkish - English
Definition of topaklaşma in Turkish English dictionary
- lump formation
- (Tıp) aggregation
- topak
- (Mühendislik) pellet
- topak
- {i} dollop
- topak
- {i} glob
- topak
- (Gıda,Tıp) aggregate
- topak
- cluster
- topak
- floc
- topak
- clew
- topak
- cake
- topak
- sinter
- topak
- lump
His lumpy bed looked like the cratered surface of the moon.
-Onun topaklı yatağı ayın kraterli yüzeyi gibi görünüyordu.
This pillow is too lumpy.
-Bu yastık çok topaklı.
- topak
- chunk
- topak
- metallurgy pellet
- topak
- knurl
- topak
- cob
- topak
- hunch
- topak
- lump; pellet
- topak
- clue
- topak
- fetlock, projection on the back of an animal's leg just above the hoof
- topak
- prov. wineglass
- topak
- round mass, ball, lump (of dough, clay, etc.)
- topak
- prov. bottle
- topak
- (şeker vb.) pulp
- topak
- nub
- topak
- {i} wad
- topak
- bolus
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of topaklaşma in Turkish Turkish dictionary
- Topaklaşmak durumu
- Bir bütün oluşturan parçacıkların bir araya toplanması sonucu oluştuğu durum
- Topak
- badul
- topak
- Şişe veya kadeh
- topak
- Bu biçim verilmiş herhangi bir şey: "Daha gün doğmadan anası yayığın ilk tereyağı topağını ona verirdi."- Y. Kemal
- topak
- Yufka açmak için avuç içinde yuvarlak bir biçim verilen hamur parçası
- topak
- Hayvanlarda, parmakların ardında topuğu andıran çıkıntı
- topak
- Hayvanlarda, parmakların ardında topuğu andıran çıkıntı. Şişe veya kadeh
- topak
- Bu biçim verilmiş herhangi bir şey
- topaklaşmak
- Topak durumunu almak
- topaklaşmak
- Madde topaklaşmaya uğramak veya güz tutmak
Related Terms
topaklaşma
Hyphenation
to·pak·laş·maResimler
History
Favorites