tomar

listen to the pronunciation of tomar
Turkish - English
scroll
bundle
wad

Tom burned a big wad of hundred dollar bills. - Tom büyük bir tomar yüz dolarlık banknot yaktı.

Tom opened his safe, took out a wad of notes and handed them to Mary. - Tom kasasını açtı, bir tomar kağıt para çıkardı ve onları Mary'ye uzattı.

sheaf
roll

Roll up those magazines. - Bu dergileri tomar yap.

rammer (used by a cannoneer)
coil
web
roll, scroll
heap, pile
roll (of paper, leather, etc.); scroll
a lot of, a great deal of, a wad of
(Askeri) slush brush
tomar yapmak
roll
tomarlar
sheaves
Turkish - Turkish
Yığın, küme: "Alt çekmeceden çektiği bir tomar evrakı gözden geçirmeye başladı."- E. E. Talu
Topun içini silmekte kullanılan, ucu fırçalı çubuk
Dürülerek boru biçimi verilmiş deri, kâğıt
Dürülerek boru biçimi verilmiş deri ya da kağıt
Yığın, küme
küme
(Osmanlı Dönemi) RAKK
Tomarlar
tavamir
Tomarlar
(Osmanlı Dönemi) TAVAMİR
tomar
Favorites