to work against; oppose; especially to incite reaction

listen to the pronunciation of to work against; oppose; especially to incite reaction
English - Turkish

Definition of to work against; oppose; especially to incite reaction in English Turkish dictionary

antagonize
düşman et

Mary'yi düşman etmek istemiyordu. - Tom didn't want to antagonize Mary.

antagonize
{f} kızdırmak

Onu kızdırmak istemiyorum. - I don't want to antagonize her.

antagonize
husumeti tahrik etmek
antagonize
{f} düşman etmek

Mary'yi düşman etmek istemiyordu. - Tom didn't want to antagonize Mary.

antagonize
{f} kışkırtmak

Onu kışkırtmak istemiyorum. - I don't want to antagonize him.

O, onu kışkırtmak istemiyordu. - He didn't want to antagonize her.

antagonize
{f} aleyhine çevirmek
antagonize
düşmanlığa sebep ol
antagonize
{f} karşı çıkmak
antagonize
düşman et,karşı çık
English - English
antagonize

The other children constantly antagonized Joe to the point of tears.

to work against; oppose; especially to incite reaction
Favorites