to withdraw from a threatened area

listen to the pronunciation of to withdraw from a threatened area
English - Turkish

Definition of to withdraw from a threatened area in English Turkish dictionary

evacuate
tahliye etmek

Derhal tahliye etmek zorundayız. - We have to evacuate immediately.

Tahliye etmek için hâlâ zamanımız var. - We still have time to evacuate.

evacuate
(Askeri) BOŞALTMAK: Personel, hayvan veya malzemeyi herhangi bir yerden veya mevkiden çekmek
evacuate
{f} (insanları) (bir yerden) almak, götürmek; (bir yeri) boşaltmak
evacuate
bağırsakları boşaltmak
evacuate
(Tıp) Vücuttan çıkarmak, boşaltmak
evacuate
boşalt

Sahil boyuncaki oteller boşaltıldı. - The hotels along the beach were evacuated.

Onları boşaltmıyorum. - I don't evacuate them.

evacuate
{f} (bağırsakları) boşaltmak
evacuate
havasını almak
evacuate
dışarı atmak
evacuate
ifraz etmek
evacuate
(neredense insanları) boşaltmak
evacuate
tehlikeden uzaklaştırmak
evacuate
{f} vücuttan dışarı atmak
evacuate
(İnşaat) boşaltma, tahliye etme
evacuate
{f} boşaltmak

Boşaltmak zorundayız. Bir tornado geliyor. - We have to evacuate. A tornado's coming.

English - English
evacuate
to withdraw from a threatened area

    Hyphenation

    to with·draw from a threatened ar·e·a

    Turkish pronunciation

    tı wîdhdrô fırm ı thretınd eriı

    Pronunciation

    /tə wəᴛʜˈdrô fərm ə ˈᴛʜretənd ˈerēə/ /tə wɪðˈdrɔː fɜrm ə ˈθrɛtənd ˈɛriːə/
Favorites