to walk wide and very aukwardly

listen to the pronunciation of to walk wide and very aukwardly
English - Turkish

Definition of to walk wide and very aukwardly in English Turkish dictionary

straddle
{f} iki arada bir derede kalmak
straddle
iki tarafı birden idare etmek
straddle
(Ticaret) çift opsiyon işlem
straddle
(Ticaret) çift ikramiyeli işlem
straddle
bacaklarını iyice açıp oturmak/dikilmek
straddle
apışarak bir şeyin üstünde durmak veya oturmak
straddle
taraf tutmamak
straddle
hedefin hem önüne hem arkasına vurmak
straddle
(fiil) ata biner gibi oturmak, bacaklarını ayırarak yürümek, bacaklarını açarak durmak, iki tarafı da idare etmek, apışıp kalmak, iki arada bir derede kalmak, eline bakmadan potu iki katına çıkarmak (poker)
straddle
(Askeri) ATIŞLA KAVRAMAK: Bir kısmı kısa düşen, bir kısmı hedefi aşan veya sağına, soluna düşen bir grup mermi atmak veya bomba bırakmak
straddle
{f} iki tarafı da idare etmek
straddle
bacaklarını ayırıp oturmak
straddle
{f} bacaklarını ayırarak yürümek
straddle
bacakları ayırma
straddle
{f} ata biner gibi oturmak
straddle
{f} eline bakmadan potu iki katına çıkarmak (poker)
straddle
bacaklarını açıp durmak veya yürümek apışıp durmak
straddle
{f} (ata biner gibi) bacaklarını açarak (bir şeyin) üstüne binmek; (bir şeyin) üstünde ata binmiş gibi oturmak
straddle
ata biner gibi oturma
straddle
çift opsiyon işlemi
English - English
{v} straddle
to walk wide and very aukwardly
Favorites