Korkarım ki yardım etmek için yapabileceğim çok şey yok.
 - There is not much I can do to help, I am afraid.
Birbirimize yardım etmek bizim görevimizdir.
 - It is our duty to help one another.
Bir çözüm bulamıyorum. Bana yardım et.
 - I cannot find a solution. Help me.
Soruna bir çözüm bulmak için bize yardım eder misiniz?
 - Could you help us find a solution to the problem?
Açıklaman için teşekkürler. Bu, cümleyi doğru anlamaya yardımcı olur.
 - Thanks for your explanation. It helps to understand the sentence correctly.
Sadece geçen gün neden yardım edemediğimi açıklamak istedim.
 - I just wanted to explain why I couldn't help the other day.
Yardımın sayesinde başarabildim.
 - Thanks to your help, I could succeed.
Yardımın sayesinde, başarılıydık.
 - Thanks to your help, we were successful.
Dün babama yardım ettim.
 - Yesterday I helped my father.
Dün babama yardım ettim.
 - Yesterday I helped the father.
Bir sorununuz varsa, size yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.
 - I'd be happy to help you if you're having trouble.
Tom Mary'ye okul giderlerini ödemesine yardımcı olmak için para gönderdi.
 - Tom sent money to Mary to help her pay for school expenses.