Korkarım ki yardım etmek için yapabileceğim çok şey yok.
 - There is not much I can do to help, I am afraid.
O,çocukken,annesine yardım etmek için sıkı çalıştı.
 - Child as he was, he worked hard to help his mother.
Tom bir çözüm bulmamıza yardım etmeyi kabul etti.
 - Tom has agreed to help us find a solution.
Soruna bir çözüm bulmak için bize yardım eder misiniz?
 - Could you help us find a solution to the problem?
Açıklaman için teşekkürler. Bu, cümleyi doğru anlamaya yardımcı olur.
 - Thanks for your explanation. It helps to understand the sentence correctly.
Sadece geçen gün neden yardım edemediğimi açıklamak istedim.
 - I just wanted to explain why I couldn't help the other day.
Onun yardımı sayesinde, ev ödevimi bitirdim.
 - Thanks to his help, I finished my homework.
Yardımın sayesinde başarabildim.
 - With your help, I could succeed.
Dün babama yardım ettim.
 - I helped my father yesterday.
Her kimin ihtiyacı olursa ona yardım et.
 - Give help to anyone who needs it.
Bir sorununuz varsa, size yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.
 - I'd be happy to help you if you're having trouble.
Tom Mary'ye okul giderlerini ödemesine yardımcı olmak için para gönderdi.
 - Tom sent money to Mary to help her pay for school expenses.