Bir dal çatırtısı duydum.
 - I heard a twig crack.
Mary eklemlerini çatlattığında Tom sevmez.
 - Tom doesn't like it when Mary cracks her knuckles.
Tom duvarda bir çatlak gördü.
 - Tom saw a crack in the wall.
Tom kapıyı biraz aralık bıraktı.
 - Tom left the door open a crack.