Seyahatimi Sendai'den Aomori'ye kadar genişlettim.
- From Sendai I extended my journey to Aomori.
Gerard de Nerval Doğuya Seyahat'i yazdı.
- Gérard de Nerval wrote Journey to the East.
Geçen yıl uzun bir yolculuk yaptım.
- I made a long journey last year.
O, yolculuk sırasında kaybettiği yüzüğü buldu.
- She found the ring that she had lost during the journey.
Gezinin amacı, büyükanneyi ziyaret etmekti.
- The object of the journey was to visit Grandma.
Ben mümkünse dünyanın etrafında bir geziye çıkmak istiyorum.
- I want to go on a journey around the world if possible.
O, ne zaman bir seyahatten geri gelse, kızı için bir hediye getirir.
- Whenever she comes back from a journey, she brings a gift for her daughter.
Hayat bir seyahate benzer.
- Life is like a journey.
Ben mümkünse dünyanın etrafında bir geziye çıkmak istiyorum.
- I want to go on a journey around the world if possible.
O, yolculuk sırasında kaybettiği yüzüğü buldu.
- She found the ring that she had lost during the journey.
Önümüzdeki ay bir yolculuğa çıkacağız.
- We are going on a journey next month.
Tek başına yolculuk etmekten hoşlanır mısın?
- Do you like to travel by yourself?
Seninle yolculuk etmek istiyorum.
- I want to travel with you.
Seyahat etmekten hoşlanır mısınız.
- Do you like to travel?
Yurt dışına seyahat etmek ister misiniz?
- Would you like to travel abroad?
... would all be right. Because if time travel is possible, it means you can be your own ...
... of drug resistant tuberculosis, those can travel around the world and they pose a danger ...