English - Turkish
Definition of to tie something with a line in English Turkish dictionary
- lash
- (Askeri) palamarla bağlamak
- lash
- (Askeri) palamarlamak
- lash
- kamçı çalmak
- lash
- sıkıca bağlamak
- lash
- {f} kamçıla
- lash
- şiddetle çarpmak
- lash
- (about ile) aniden hareket etmek ya da vurmak
- lash
- {i} acı söz
- lash
- ani ve haşin hareket
- lash
- {i} kirpik
Onun uzun kirpikli güzel koyu gözleri vardı.
-He had handsome dark eyes with long lashes.
O neden kirpiklerine zeytin yağı sürer?
-Why does she apply olive oil on her lashes?
- lash
- {i} kamçı darbesi
- lash
- küçük gören ve alaylı söz
- lash
- {i} çarpma
- lash
- {f} kamçılamak
- lash
- (Tıp) Hareketli uzantı, kamçı (bazı mikroorganizmalarda)
- lash
- {i} azarlama
- lash
- {f} kınamak, ayıplamak
- lash
- {i} vuruş, vurma
- lash
- (isim) kirpik, kamçı ucu, kamçı darbesi, kırbaçlama, çarpma, azarlama
Related Terms
English - English
Definition of to tie something with a line in English English dictionary
- lash
to tie something with a line
Hyphenation
to tie some·thing with a lineTurkish pronunciation
tı tay sʌmthîng wîdh ı laynPronunciation
/tə ˈtī ˈsəmᴛʜəɴɢ wəᴛʜ ə ˈlīn/ /tə ˈtaɪ ˈsʌmθɪŋ wɪð ə ˈlaɪn/
Resimler
History
Favorites