to think and act in a confused, aimless way

listen to the pronunciation of to think and act in a confused, aimless way
English - Turkish

Definition of to think and act in a confused, aimless way in English Turkish dictionary

muddle
düzensizlik
muddle
karışık
muddle
şaşkına çevirmek
muddle
bozmak
muddle
dağınıklık
muddle
karmaşa

Ben bir karmaşanın ortasındayım. - I'm in the middle of a muddle.

muddle
{f} karıştır
muddle
(up ile) dağıtmak
muddle
sersemlik
muddle
{i} karmakarışık iş
muddle
{i} karışık şey
muddle
{f} becerememek
muddle
{f} karmakarışık etmek
muddle
{f} up yüzüne gözüne bulaştırmak
muddle
{i} karışıklık
muddle
{i} şaşkınlık

Tom tatil planları üzerinde gerçek bir şaşkınlık içindeydi. - Tom was in a real muddle over his holiday plans.

muddle
{f} sersemletmek
English - English
muddle
to think and act in a confused, aimless way
Favorites