English - Turkish
Definition of to terrify in English Turkish dictionary
- çok korkutmak
- hare
- {i} yabani tavşan
- hare
- kaçan kimse/yabani tavşan
- hare
- Lepus europaeus hare and hounds yola ufak kağıt parçaları saçarak oynanan tavşan oyunu
- hare
- hızla koş
- hare
- {i} tavşan
Bir tavşan, bir kaplumbağa ile yarıştı.
-A hare raced with a tortoise.
2014 Sochi Kış Olimpiyatlarının resmi maskotları Kutup Ayısı, Tavşan, Leopar ve Kar Tanesi ve Işık Demeti adlarındaki iki uzaylıdır.
-The 2014 Sochi Winter Olympics official mascots are The Polar Bear, The Hare, The Leopard and two aliens called The Snowflake and The Ray of Light.
- terrify
- ödünü patlatmak
- terrify
- ürkütmek
- hare
- fırlamak
- hare
- (off ile) çok hızlı koşmak
- hare
- kaçmak
- hare
- tüymek
- terrify
- dehşete düşür
- terrify
- korkutmak
O herkesi korkutmak için yeterliydi.
-That was enough to terrify anyone.
- terrify
- korkut
Sami kızları korkutuyordu.
-Sami was terrifying the girls.
O herkesi korkutmak için yeterliydi.
-That was enough to terrify anyone.
- terrify
- (Askeri) TEDHİŞ ETMEK
- terrify
- dehşete düşürmek
Related Terms
English - English
Definition of to terrify in English English dictionary
- {v} hare
- affright
- To menace or intimidate
- to fill with extreme fear
- {v} to fright, make afraid, scare, shock
- fill with terror; frighten greatly
- To make terrible
- To alarm or shock with fear; to frighten
- If something terrifies you, it makes you feel extremely frightened. Flying terrifies him + terrified ter·ri·fied He was terrified of heights She was terrified that Ronnie would kidnap Sam. to make someone extremely afraid (terrificare, from terrificus; TERRIFIC)
- To frighten greatly; to fill with terror
- {f} scare, frighten greatly, intimidate
to terrify
Hyphenation
to ter·ri·fyTurkish pronunciation
tı terıfayPronunciation
/tə ˈterəˌfī/ /tə ˈtɛrəˌfaɪ/
Resimler
History
Favorites