Ben gerçekten şimdiye kadar bunun hakkında hiç düşünmedim ama otobandaki şerit belirteçleri şaşırtıcı biçimde uzun.
 - I never really thought about this until now, but the lane markers on the freeway are surprisingly long.
O, İngilizce tam not aldı.
 - He got full marks in English.
En iyi halde ortalama bir not alacak.
 - He will get an average mark at best.
Tom mükemmel bir nişancıdır.
 - Tom is an excellent marksman.
Tom uzman bir keskin nişancıdır.
 - Tom is a proficient marksman.
Doğru cevabı işaretleyin.
 - Mark the right answer.
Öğretmen kağıtları işaretlemekle meşgul.
 - The teacher is busy marking papers.
Öğretmen onun yok olduğunu göstermek için onun adının yanına bir işaret koydu.
 - The teacher put a mark next to his name to show that he was absent.
Bizim ve komşunun avlusu arasındaki sınırı işaretlemek için bir çit vardır.
 - There is a fence marking the boundary between our yard and the neighbor's.
Askerin mezarını işaretlemek için yalnızca basit bir beyaz haç vardı.
 - There was only a simple white cross to mark the soldier's tomb.