Bizim okulumuz sizinkiyle aynı büyüklükte değildir.
- Our school was not the same size as yours.
Bu ev, Peter'inki ile aynı büyüklüktedir.
- This house is about the same size as Peter's.
Senin kitabın benimkinin boyutunun iki katı kadar.
- Your book is double the size of mine.
Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar.
- Your room is twice the size of mine.
Onlar değişik ebatlarda üretilmektedir.
- They are manufactured in various sizes.
Tom, doğru ebatta alyan anahtarı olmadığı için karyolanın montajını yapamadı.
- Tom couldn't assemble the bed because he didn't have the right sized Allen key.
O, bana kız kardeşini tanıttı.
- He introduced his sister to me.
Bunlar benim kız kardeşimin dergileri.
- These are my sister's magazines.
O benim annem değil fakat en büyük ablamdır.
- She is not my mother but my oldest sister.
Ablam her gün koşuya gider.
- My older sister goes jogging every day.
Altı yaşındaki birine sorun, altmış yaşındaki birine değil.
- Ask a six-year-old, not a sixty-year-old.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
- One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten.
O gerçekten Tom'un kızkardeşi mi?
- Is that really Tom's sister?
Kızkardeşim şimdi kötü bir soğuk algınlığı geçiriyor.
- My sister is suffering from a bad cold now.
Bu ada Manhattan'dan altı kat daha büyüktür.
- This island is six times bigger than Manhattan.
Altı katlı bir apartmanın en üst katında yaşıyorum.
- I live on the top floor of a six storey apartment block.
Tom kapıyı açtığında, o, Mary'nin orada altılı bir paket ve bir pizza ile orada durduğunu gördü.
- When Tom opened the door, he saw Mary standing there with a six-pack and a pizza.
Tom altılık bira paketi taşıyarak içeri girdi.
- Tom came in carrying a six pack of beer.
cover my six.
... will launch six more this year bipartisan bills in both houses ...
... JEFF JARVIS: Six years. ...