Eğer doğum sancıları insanların dediği kadar acı verseydi, herkesin sadece bir çocuğu olurdu.
 - If labor pains would hurt so much as people say, everyone would only have one child!
Çıplak gözle zor görülebilecek bir tahta kıymığı, Tom'un parmağında çok sancılı bir enfeksiyona neden oldu.
 - A splinter of wood, barely visible to the naked eye, caused a very painful infection in one of Tom's fingers.
Onun yüzü acıdan şekil değiştirmişti.
 - His face is distorted by pain.
Bu acıya dayanamıyorum.
 - I cannot bear this pain.
Bugün boynum ağrıyor.
 - Today I have neck pain.
Sırtımda kötü bir ağrım var.
 - I have a bad pain in my back.
Cézanne doğanın yeni bir biçimde nasıl resmedileceğini biliyordu.
 - Cézanne knew how to paint nature in a new way.
Emeksiz kazanç olmaz.
 - No gains without pains.
It pains me to say that I must let you go.