Dört çarpı beş yirmidir.
 - Four times five is twenty.
Öğretmen çocukları, yaramazlık ettiklerinde ya da çarpım tablolarını ezbere okuyamadıklarında döverdi.
 - The teacher caned the children if they misbehaved or were unable to recite their times tables.
Şimdi iyi geceler demenin zamanıdır.
 - Now it's time to say good night.
Sanırım hoşça kal dememin zamanıdır.
 - I think it's time for me to say goodbye.
Bu kitabı tercüme etmek için ne kadar süreye ihtiyacı var?
 - How much time does she need to translate this book?
Bir süredir onunla ilgili bir şey görmedim.
 - I haven't seen anything of him for some time.
Uzun süredir ondan ilk kez bir çağrı aldım.
 - I had a call from her for the first time in a long time.
Beni ilk adımla çağırmanı senden kaç kez istemek zorundayım?
 - How many times do I have to ask you to call me by my first name?
Yarın bu vakitte ailesiyle konuşuyor olacak.
 - He will be talking with his family at this time tomorrow.
O, yarın bu vakitte Londra'da olacak.
 - He will be in London at this time tomorrow.
Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.
 - Some read books just to pass time.
Ne zaman geri döneceksin?
 - What time will you be back?