Onlar para kazanmak istiyorlardı.
 - They wanted to earn money.
Haksız kazançlar kısa ömürlüdür.Gerçek para yapmanın tek yolu her kuruşu kazanmaktır.
 - Ill-gotten gains are short-lived. The only way to make real money is to earn every penny.
Çok para kazanmak için çok çalıştı.
 - He worked very hard to earn a lot of money.
Ne kadar para kazanmak istersin?
 - How much money do you want to earn?
Sen bizimle Beyaz Saray'a kadar gelecek yeni köpek yavrusu kazandın.
 - And you have earned the new puppy that's coming with us … to the White House.
Ebeveynlerinin görüşü onun kazancını aptal bir kıza harcadığı idi!
 - His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.