to put out of doors; to expel; to discharge; to release; to set at liberty

English - Turkish

Definition of to put out of doors; to expel; to discharge; to release; to set at liberty in English Turkish dictionary

Related Terms

eliminate

elemek

eliminate

{f} bertaraf etmek

eliminate

saf dışı bırakmak

eliminate

ekarte etmek

eliminate

(Ticaret) tasfiye etmek

eliminate

- den kurtarmak

eliminate

çıkarmak

eliminate

Tuvaletini yapmak

Teach your puppy not to eliminate in the house.

eliminate

(Tıp) İhraç etmek, çıkarmak (vücudun bir parçasını)

eliminate

{f} atmak

eliminate

{f} elenmek

eliminate

çıkart,ortadan kaldır

eliminate

{f} yok etmek

Toplumsal huzursuzluğu yok etmek önemlidir. - It is important to eliminate the social unrest.

eliminate

{f} k.dili. öldürmek, temizlemek

eliminate

{f} (bir yarışçıyı) elemek

eliminate

{f} gidermek

English - English

Definition of to put out of doors; to expel; to discharge; to release; to set at liberty in English English dictionary

eliminate

Hyphenation

to put out of doors; to expel; to discharge; to release; to SET at Li·ber·ty