Olacak şeye Tom'u hazırlamak için elimizden geleni yaptık.
 - We did our best to prepare Tom for what was going to happen.
Listeyi hazırlamak için zamana ihtiyacımız var.
 - We need time to prepare the list.
İngilizce test için hazırlanmak zorundayım.
 - I have to prepare for the test in English.
Bu sınava hazırlanmak en az 10 saatimi alacaktır.
 - It will take me no less than 10 hours to prepare for the exam.
En kötüsü için hazırlanmalısın.
 - You should prepare for the worst.
İngilizce test için hazırlanmak zorundayım.
 - I have to prepare for the test in English.
Onun için hazırlık yapmak zorundayız.
 - We have to prepare for that.
Hazırlık yapmak için biraz daha zamana ihtiyacım var.
 - I need a little more time to prepare.
Ona doğum gününde bir sürpriz yapmak için, ben harika bir pasta hazırladım.
 - In order to give him a surprise on his birthday, I prepared a fantastic cake.
Hazırlık yapmak için biraz daha zamana ihtiyacım var.
 - I need a little more time to prepare.