to play with the thumb or thumbs; to play clumsily; to thrum

listen to the pronunciation of to play with the thumb or thumbs; to play clumsily; to thrum
English - Turkish

Definition of to play with the thumb or thumbs; to play clumsily; to thrum in English Turkish dictionary

thumb
{i} başparmak

O, başparmak ve işaret parmağıyla kelebeği yakaladı. - He grabbed the butterfly with his thumb and index finger.

Elin beş parmağı var: başparmak, işaret parmağı, orta parmak, yüzük parmağı ve serçe parmak. - The hand has five fingers: the thumb, the index finger, the middle finger, the ring finger, and the pinky.

thumb
baş parmak

Tom, yalnızca baş parmaklarını kullanarak piyanoda bir vals çaldı ve Mary çok etkilendi. - Tom played a waltz on the piano using only his thumbs and Mary was very impressed.

Baş parmak tırnağımı kırdım. - I had my thumbnail torn off.

thumb
{f} through (kitap, dergi v.b.'nin) sayfalarını karıştırmak
thumb
(through ile) (kitaba) göz atıvermek
thumb
otostop çekmek
thumb
göz gezdirmek
thumb
{i} (eldivende) başparmak
thumb
thumb mark başparmakla kirlenmiş yer
thumb
{f} parmağıyla çevirmek (sayfa)
thumb
(Tıp) El başparmağı
thumb
kitap yapraklarını başparmakla tuta tuta eskitmek ve kirletmek
thumb
(isim) başparmak
thumb
thumb index sözlük ve fihrist kenarında harflere göre kesilen parmak yeri
thumb
{f} yıpratmak (kitap)
thumb
eldiven baş parmağı
English - English
thumb