to oppress; to bear hard upon

listen to the pronunciation of to oppress; to bear hard upon
English - Turkish

Definition of to oppress; to bear hard upon in English Turkish dictionary

press
bastırmak
press
sıkıp suyunu çıkarmak
press
yazılı basın
press
basın yayın
press
(Otomotiv) kalıp
press
çabuklaştırmak
press
{f} bas

O, her gün kan basıncı ölçtürmek zorundadır. - He has to have his blood pressure taken every day.

Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor. - The press is interested in his private life.

press
makine

Makineyi çalıştırmak için bu butona basın. - Press this button to start the machine.

press
bası

Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor. - The press is interested in his private life.

O, her gün kan basıncı ölçtürmek zorundadır. - He has to have his blood pressure taken every day.

press
toplanmak
press
basım
press
{i} basın

O, her gün kan basıncı ölçtürmek zorundadır. - He has to have his blood pressure taken every day.

Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor. - The press is interested in his private life.

press
bahriye hizmetine zorlamak
press
{i} basın, medya
press
{f} bastır

Kolun üstüne bastırınız. - Press down on the lever.

Dudaklarını sıkıca birbirine bastırdı. - She pressed her lips firmly together.

press
press baskı yap/bastır
press
{i} sıkacak
press
{i} matbaa makinesi
press
{i} zorla askere alma
English - English
press
to oppress; to bear hard upon
Favorites