to marry; to unite in marriage; to wed

listen to the pronunciation of to marry; to unite in marriage; to wed
English - Turkish

Definition of to marry; to unite in marriage; to wed in English Turkish dictionary

wedlock
{i} evlilik bağı
wedlock
out of wed lock evlilik dışı
wedlock
{i} evlilik

Sami evlilik dışı olarak Mısır'da doğdu. - Sami was born out of wedlock in Egypt.

Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar. - Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.

wedlock
{i} ayak bağı
wedlock
{i} nikâh
wedlock
in wedlock evlilik sırasında
English - English
wedlock
to marry; to unite in marriage; to wed
Favorites