to make worse, or more severe,.ul used of evils only

listen to the pronunciation of to make worse, or more severe,.ul used of evils only
English - Turkish

Definition of to make worse, or more severe,.ul used of evils only in English Turkish dictionary

aggravate
{f} ağırlaştırmak
aggravate
kötüleştirmek
aggravate
kızdırmak
aggravate
sinir etmek
aggravate
ağırlaştır

Uzun yolculuk onun yarasını ağırlaştırmış. - The long trip aggravated her injury.

Tom şu anda ağırlaştırılmış saldırı suçuyla yüz yüze. - Tom currently faces charges of aggravated assault.

aggravate
{f} 1. kötüleştirmek, zorlaştırmak, ağırlaştırmak, şiddetlendirmek: Don't scratch that sore; you'll aggravate it. O yarayı kaşıma, azdırırsın
aggravate
kötüleştirmek şiddetlendirmek
aggravate
tahriş etmek
aggravate
{f} ciddileştirmek
aggravate
ağırlaştır,kötüleştir
aggravate
(fiil) ağırlaştırmak, ciddileştirmek, kızdırmak, sinirlendirmek, çileden çıkarmak; şiddetlendirmek, kötüleştirmek
aggravate
darıltma
aggravate
mübalâğa etmek
aggravate
{f} şiddetlendirmek
aggravate
{f} sinirlendirmek
aggravate
şiddetlendirme
aggravate
dili kızdırmak
English - English
{v} aggravate
to make worse, or more severe,.ul used of evils only
Favorites