to make weak, enfeeble, injure

listen to the pronunciation of to make weak, enfeeble, injure
English - Turkish

Definition of to make weak, enfeeble, injure in English Turkish dictionary

weaken
zayıflatmak

Birleşik Devletlerin Irak'ı zayıflatmak için on yıllık bir ambargoya ihtiyacı vardı. - The United States needed ten years of embargo in order to weaken Iraq.

weaken
(fiil) zayıflatmak, cansızlaştırmak, güçsüzleştirmek, hafifletmek, zayıflamak, gücünü azaltmak, kuvvetsizleşmek
weaken
güçten düşmek
weaken
{f} zayıflamak
weaken
sarsmak
weaken
zayıf düşmek
weaken
güzsüzleştirmek
weaken
zayıflat

Ateş ve sürekli öksürme yaşlı kadını zayıflattı. - Fever and constant coughing weakened the old lady.

Zaman, dostluğu güçlendirir, sevgiyi zayıflatır. - Time, which strengthens friendship, weakens love.

weaken
Güçsüz düşürmek
weaken
(İnşaat) güçsüzleşmek
weaken
zayıfla/zayıflat
weaken
takati kesilmek
weaken
(Tekstil) zayıflatmak, seyreltmek
weaken
{f} hafifletmek; hafiflemek: The storm is weakening as it moves inland. Fırtına
weaken
hafiflemek
weaken
{f} gücünü azaltmak
English - English
{v} weaken
to make weak, enfeeble, injure
Favorites