English - Turkish
Definition of to make someone rich or richer in English Turkish dictionary
- enrich
- {f} zenginleştirmek
Biz kazanç için çalışmıyoruz diye yanıtladı tilki. Biz sadece başkalarını zenginleştirmek için çalışıyoruz.
-We do not work for gain, answered the Fox. We work only to enrich others.
Herkes ne pahasına olursa olsun kendilerini zenginleştirmek istiyor, ne pahasına olursa olsun.
-Everyone wants to enrich themselves, at any cost, no matter what the cost.
- enrich
- {f} güçlendirmek
- enrich
- yakıt
- enrich
- değerini artırmak
- enrich
- zenginleştir
Anglo Saksonlar başka dillerden sözcükler ödünç alarak dili zenginleştirdiler.
-The Anglo-Saxons enriched the language by borrowing words from other languages.
Solucan gübresi sürekli olarak toprağı zenginleştirir.
-Worm castings continually enrich the soil.
- enrich
- {f} zengin etmek
- enrich
- {f} süslemek
- enrich
- {f} yüceltmek
- enrich
- gübrelemek
- enrich
- {f} koyulaştırmak
- enrich
- toprağı daha bereketli hale getirmek
- enrich
- süslemek tezyin etmek
- enrich
- zenginleşme
- enrich
- besin değerini artırmak
- enrich
- {f} değer katmak
- enrich
- enrichmentzenginleştirme
Related Terms
English - English
Definition of to make someone rich or richer in English English dictionary
- enrich
to make someone rich or richer
Hyphenation
to make some·one Rich or richerTurkish pronunciation
tı meyk sʌmwʌn rîç ır rîçırPronunciation
/tə ˈmāk ˈsəmˌwən ˈrəʧ ər ˈrəʧər/ /tə ˈmeɪk ˈsʌmˌwʌn ˈrɪʧ ɜr ˈrɪʧɜr/
Resimler
History
Favorites