English - Turkish
Definition of to make efforts; to use exertions; to endeavor with earnestness; to labor hard in English Turkish dictionary
- strive
- uğraşmak
- strive
- {f} çabalamak
Akıntıya karşı çabalamak cesaret gerektirir.
-To strive against the stream requires courage.
- strive
- {f} (strove, --n) çabalamak, gayret etmek, uğraşmak
- strive
- {f} mücâdele etmek
- strive
- çaba göstermek
Bu girişim, Oksitanca yazmaya teşvik etmek için çaba göstermektedir.
-This initiative strives to promote writing in Occitan.
Şirketimiz ürünlerini geliştirmek için çaba göstermektedir.
-Our company strives to improve its products.
- strive
- savaş/çabala
- strive
- çaba sarfetmek
- strive
- uğraş
- strive
- çalışmak
- strive
- çekişmek
- strive
- {f} didinmek
- strive
- {f} gayret etmek
Related Terms
English - English
Definition of to make efforts; to use exertions; to endeavor with earnestness; to labor hard in English English dictionary
- strive
to make efforts; to use exertions; to endeavor with earnestness; to labor hard
Hyphenation
to make efforts; to use exertions; to en·deav·or with earnestness; to la·bor hardPronunciation
Resimler
Favorites