to make a loan

listen to the pronunciation of to make a loan
English - Turkish

Definition of to make a loan in English Turkish dictionary

lend
ödünç vermek

Tom ihtiyacım olan parayı bana ödünç vermek için yeterince nazikti. - Tom was kind enough to lend me the money I needed.

Öğrencilerden herhangi birine kitaplarımı ödünç vermek istemiyorum. - I don't lend my books to any of the students.

lend
{f} vermek

Öğrencilerden herhangi birine kitaplarımı ödünç vermek istemiyorum. - I don't lend my books to any of the students.

Ona ödünç para vermek zorundaydım. - I had to lend to him money.

lend
ödünç verme

Arabasını bana ödünç vermesi için annemi ikna ettim. - I persuaded my mother to lend me her car.

Tom parayı bana ödünç vermeyi önerdi. - Tom offered to lend me the money.

lend
{f} (lent)
lend
{f} katkıda bulunmak
lend
dinlemek
lend
lend a hand yardım etmek
lend
iğreti vermek
lend
ödünç ver

Bana sözlüğünü ödünç ver, lütfen. - Lend me your dictionary, please.

Bana bir zımba ödünç verebilir misiniz? - Can you lend me a stapler?

lend
bu usule göre vermek
lend
borç vermek
lend
katmak
lend
eklemek
lend
lendlease i
lend
lend itself veya oneself to yardım etm
lend
eğreti olarak vermek
English - English
lend