to join in an embrace

listen to the pronunciation of to join in an embrace
English - Turkish

Definition of to join in an embrace in English Turkish dictionary

embrace
{f} kucaklamak
embrace
{f} kucaklaşmak
embrace
sarılmak
embrace
{f} kucakla

O, ayrılmadan önce akrabalarının kucakladı. - He embraced his relatives before he left.

Küçük çocuk köpeğini kucakladı. - The little boy embraced his dog.

embrace
benimsemek
embrace
bağrına basma
embrace
kucaklama

Tom, Mary'yi kucaklamaya çalıştı. - Tom tried to embrace Mary.

İnsanların farklılıklarının farkında olması gerekir, ama aynı zamanda onları yaygınlığını da kucaklamalılar. - People need to be aware of their differences, but also embrace their commonness.

embrace
kabul etmek
embrace
sarılma
to join in
katılmak için
embrace
kucakla,v.kucakla: n.kucaklama
embrace
{f} yakalamak
embrace
benimse/kapsa/kucakla
embrace
ihtiva etmek
embrace
{f} kapsamak
embrace
{f} sarmak
embrace
bağrına basmak
embrace
kabul etme
English - English
embrace
to join in an embrace

    Hyphenation

    to join in an em·brace

    Turkish pronunciation

    tı coyn în ın embreys

    Pronunciation

    /tə ˈʤoin ən ən emˈbrās/ /tə ˈʤɔɪn ɪn ən ɛmˈbreɪs/
Favorites